25 Şubat 2010 Perşembe

Bir kaltak olmak hoşuma gidiyor. Kaltaklar tarafından çevrelenmek de hoşuma gidiyor. Sıkıntı dünyadaki en büyük hastalık tatlım. Bazen hayatın bir yerden bir yere koşuşturarak sıkılmaktan daha fazla bir şey olması gerektiğini düşünüyorum.
Freddie Mercury

21 Şubat 2010 Pazar

fahişenin aşığı


huzursuzdu fahişe !
sıcak gülümsemelere aldırmadan bekledi sewgiliyi.
sewgili gelmiyordu.
ardı ardına sigara yakırdu,
o yasa o fahişeyi sewmiyordu.
fahişe hiç düşünemden sewmişti üstelik.
fahişeydi o sewmemsi gerekiyordu.
kendini tutamıyordu.
hesap kitap düşünmemeiştiki sewerken,
şüphe etmeden bağlandı.
onu seweceği günü bekledi fahişe !
aylar geçmişti o hala sewmiyordu fahişeyi.
2 çift kelamına dayanamıştı fahişenin.
we Gitmişti . . .
fahişenin kalbinmde bir sancı
sıktı kendini ama dayanamadı ağladı.
damla damla aktı yaşlar
onsuz yapamazdı fahişe . . .
2.ye yaralanmıştı gücü kalmamıştı fahişenin ayağa kalkmaya .
yalana öylesine alışmıştıki
artık oda söyliyebiliyordu.
gözleri bile yalan söylüyordu artık fahişenin.
sewmiyorum diyordu.
son satıra bir yalan sığdırdı. . .


SEVGİLİ BU FAHİŞE ARTIK SENSİZ YAPIYOR . . .

sanat insanı olup olmadğınızı test edin


# Fransız diline, şarkılarına, filmlerine, özetle fransız kültürüne hayran olmak.
# Kedi sevmek.
# Şiir sevmek.
# Yün atkı.
# Kalın çerçeveli gözlük.
# Elif Şafak bakışları.
# Kahve sevgisi.
# Uzun kollu giyecekler.
# Depresyon hırkası.
# Kıskançlığı dejenere bulmak, bunu "özgüvenim çok yüksek" diye açıklamak.
# Anlayamadığı şeyleri manasız bulmak.
# Klasik okumaktan sıkıldığını söyleyerek, o olayları aşmış gibi görünmek. Ama aslında sadece iki klasik okumuş olmak.
# Catcher in the rye diyince duralamak gönülçelen diyince anlayabilmek.
# Teomanı sevenleri sevmeyip teomanı sevmek.
# Vapurda taraf okumanın liberalizme katkısı oldugunu dusunmek.
# Anadolu yakasındakiler için Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Avrupa yakasındakiler için ise Kaçakçay.
# Türk telekom çok kötü ööö diyerek özgürlükçü olduğunu düşünmek.
# Hayvanları severken hamamböceğinden korkmak.
# Evde çok yalnız vakit geçiriyorum izlenimi yaratma çabası.
# Kesinlikle marka sigara içmek.
# İstiklal caddesini tanzimat aydınları kadar çok sevmek, bunu söyleyenleri ulusalcı gibi görmek.
# Mutlaka bir gayrimüslim tanımak.
# Erkan oğur konserine bir kere gittikten sonra virtüöz ne demek bilmek.
# Dalinin bıyıklarıyla alakalı espri yapma eğilimi.

* Eğer bunların 7 tanesine evet dediyseniz tebrikler! Dünyanın en sıkıcı insanı olmanızın yanında, tam bir sanat insanısınız.
Bu gece küsüm sana..Saat sabahın üçü!
Yok yorgun gözLerimde uykudan bir damLa..
ALıversem hırkamı, çıkıp doLaşsam sokakLarda sabah oLana kadar..
SokakLar zamana, zaman yüreğime, yüreğim bana dar..

sil baştan


Bir ‘ben’im dahi yok.. ..
Kentlerimin yitik yolcuları../bir tatlı huzurun en arabesk şekli.
Ergenlerin hela aralarında tükettiği sigaraları ve erkekliğe geçişlerindeki pornografik rüyaları..

Sesin,

Özlemi dinlemek gibi..

Eskimiş kitapların,tozlu kokularını çekerken içimde,taş sokaklarda beraber yürüdüğümüzü hayal etmek gibi.

Saçlarının kızılına çalan gülüşünle

Kucaklamak

Başlayan günü..

Her gün ve sil baştan!

Dengesiz ve gelgitliyim..
fazla yaklaşma ne olur
can yakar hissizliğim..


kötüyüm karanlığım çirkinim..
değersizliğimden ölmek üzereyim..
pamuk ipliğinde geziniyorum
kurulu düzenin yok benim



depremlerdeyim..



dengesizim..



gelgitliyim..




sevme beni ne olur..!




beterin de beteriyim..
gelirim derim gelmem
gelmem derim yoluna dünyamı sererim..
ben bile korkuyoken kendimden
eğer sen korkmazsan benden
işte o zaman hayatının en çıkmaz lekesiyim..



dokunma bana..!



kirlenmesin ellerin..



lanelenmişlerin en lanetiyim..



şimdi geldiysem birazdan sıkılır giderim..



kapılma bana..



ben rüzgarlar önündeyim..



dengesiz ve gelgitliyim..



dünüme aldanma
geçmişim yok benim
yarınım belirsiz..
kendimi kaybettim..
benliğim benden habersiz..
ıssız ve karanlık caddelerdeyim..
dengesiz ve gelgitliyim..



gülüşüme aldanma..
iki saniyeliktir..
ertesi acıertesi keder
ertesi hüzünertesi ölüm..
ertesi gözyaşıdır gülüşümün..!



bakışıma aldanma..
bugün hayranlıksa bakışımın anlamı
yarın yok sayabilirim aynı kavramı..



şimdi seviyorsam seni



yarın nefret olabilir aynı sezi..
ne olursun..hissetme beni..!



git şimdi uzaklaş..!



sevme beni..
dokunma bana..
inanma..



canını yakabilirim..



Tenini sızlatıp
gözlerini kan çanağına çeviririm..
sevginin üzerine kan lekesi sürerim..
dedim ya..



can yakar hissizliğim..



ben..
dengesiz ve gelgitliyim..!
Ne Önemi vaRki g!!
..heRkes kadaR önemLi
ve
heRkes Kadar ÖnemSizim..

çocukken

1. Çocukken .......... kaçırdım.

-Çocukken zaman zaman altıma bazen de bilerek,zevkle kaçırdım :P

2.Çocukken........yoksundum.

-Çocukken diğer çocukların sahip olduğu bilindik aptallıkları yapma hakkından yoksundum.

3.Çocukken ........ yaralanmış olabilirim.

-Çocukken onlarca kez kalbimden ve kafamdan yaralanmış olabilirim.

4.Çocukken ........ olmayı hayal ederdim.

-Çocukken tiyatro sanatçısı olup boş zamanlarımda da cumhurbaşkanı olmayı hayal ederdim.

5.Çocukken ....... isterdim.

-Çocukken musluklardan su yerine krem çikolata akmasını isterdim.

6.Evimizde asla yeterli ....... olmadı.

-Evimizde asla yeterli sakinlik olmadı.

7.Çocukken daha fazla .......... ihtiyaç duyardım.

-Çocukken daha fazla pohpohlanmaya ihtiyaç duyardım.

8.Bir daha asla ........... göremeyeceğim için üzgünüm.

-Bir daha asla bir önceki günden daha az sorumluluk taşıyamayacağım için üzgünüm.

9.Yıllar boyunca ......... merak ettim.

-Yıllar boyunca hep yaşadığımdan yıldan 5 yıl sonra nerede olacağımı merak ettim.

10. .......... kaybımdan dolayı hep kendimi suçladım.

- Değer verdiğim ve benden birşeyler kopartıp götüren her hatamdan sonra o kişiye harcadığım zaman kaybımdan dolayı hep kendimi suçladım.

5 Şubat 2010 Cuma

HOŞÇAKAL AŞK ! kadınlığım sana minettar .


Ben sana yüreğimin alfabesinden seslenirken, sen başkalarından alıntı yaptığın süslü cümlelerini serptin üzerime... Olsun alınmadım belki kalp tutulmuş dil lal olmuştu...

Ama gel gör ki içimi acıtan kullanılmış şiirler değil, ikinci el bahanelerdi... Bana bakire yalanlar söyle sevgilim... Duymadığım bilmediğim şahsıma münhasır olsun rica ederim...

Senden istediğim aşk şekeri değil ki avunsun deli yüreğim, silsin yaşlarını küçük kız çocukları gibi. Emzirme beni aşk! Bırak, yarı tok olmak istemiyorum... Ya aç kalmalıyım ya da burnumdan gelmeli kana kana içtiğim senli deryalar... Boğulmalıyım ve tekrar seni yutkunmalıyım...

Bana kalmayı öğret diyen sevgili! Affet sana kalmayı öğretemiyorum, arka cebinde ki dönüş biletin hazırda beklerken... Kalmak nedir peki , benim yaptığım gibi bedeni alıp yüreği bırakmak mıdır, yoksa senin yaptığın gibi elini verip yüreği kapatmak mıdır?

Hoşçakal AŞK ! Kadınlığım Sana Minnettar...

senin korkun olmaktan yılmayacağım.

Vurgun gibisin sen
Vurgun gibi kağıda isminin yazılışı
Okunuşu bir ölümü andırıyor ama vakti var daha
Durgun gibisin
Ve halinde giden bir türküden daha dinginsin
Senin ellerinden besleniyorum ben kaçırma ellerini
Vücudunun boyutlarıyla dinleniyorum ben
Temasım vicdanına
Dokunuşum hüsran
Ve her bir dakika daha da beter olacak diye korkmamla başlıyor her şey
Sen başlıyorsun
Ben bitiyorum
Ben bitiyorum ya
İşte sen tam orada başlıyorsun
Benim bittiğim yerde benim bitikliğimden başlıyorsun sağrılı sevdana
Ben senin üzgün olmadığın bir kış sabahını düşlüyorum ve sıcak bir damlayı
Bir dudak
Bir çene
Ve iki de göğüs
Temiz bir koku istiyorum
Çek içine
Çek içine diye
Bir cümlenin en uyumsuz yerinden fırladım ben biliyorum
Noktan yok senin
Benim virgüllerim çok
Ünlemlerin var senin ve soru işaretlerim seni izleyen
Ters köşeye yatırıyor beni hayallerim
Çabasızım
Çabaya halim yok
Viran gönül kahvesi içiyorum
Bir düzen bozan haykırış oluyorum belki içinde
Bilmiyorum seni
Bilmiyorsun beni
Bilsen dağılacaksın
Dağılıp ufalacaksın
Sen ufaldıkça ben olmamaya doğru emin tavırlarla sürüneceğim
Süründüğüm yerden kurtaracak kimsem olmayacak beni
Vakit var daha diyorum…
Ölüme erken
Ölüme erken ve vakit var daha soyunabilmek için
Kollarımda bir soğukluk hissediyorum
Bu dudaklarıma değen ne?
Soru işaretlerimsin yalnız uykularımın sırdaş lütuflarında
Ben gibi yosun tutuyor ellerin
Senin de ben gibi kitap okuyor sanki dudakların
Senin fermanını yazıyor gazeteler
Ben seni dinliyorum radyodan
Senin adının ölümle bir ilişkisi yok
Vakit var daha
Vakit var
Temelsiz bir inşaat ta tenin yıkılacak sarsıntıda
Sarsmamalı seni
Düzenlemek gereksiz senin uyku saatlerini
Yaz sıcağını düzenlemek nasıl gereksizse
Bir ter kokusunu andırıyor düşüncem
Duyulmak istemeyen ama duyulan…
Zorunlu bir dinleyiş bu
Dinliyorsun
Ve anlamıyorsun
Gözlerinden bir göz daha çıkıyor bazen anlamıyorum
Hangisiyle görüyorsun beni?
Hangisinde yansıyorum kendime?
Hiçbirinde yansımama olasılığımda var
Ama söz veren sensin alan ben
Yansımam lazım gözlerinden herhangi bir zaman diliminde
Mesela çöpü dökmeye giderken
Ya da dişlerimi fırçalarken
Çoraplarımı giyerken
Sıradan vakitlerde yani
Sıradan ama önemli
Önemli hem de çok önemli
Fırsatlarım var diyorum sana
Seni bana verebilmem için fırsatlarım var…
Ben bu değilim
Ben bu değilim diyorum sana
Aslında benim fırsatlarım var
Seni bana verebilmem için
Ben bu değilim diyorum
Ben bu değilim
Senin gözlerin nasıl senin gözlerin değilse
Benim benim de benim benim değil işte
Çok görme
Yabanıl ağrılardan sıyrılan bir kısrak gibi huyum
Huyum bu yüzden bana benziyor da
Ben bu yüzden benden uzaklaşıyorum
Öğretileni yaşıyorum
Öğretilmeyeni yaşıyorum
Yaşadıklarımı yeniden yaşıyorum yani
Benim fırsatlarım var ama kullanmadım şimdiye dek
Ben bu değilmişim aslında
Sana diyorum ben bu değilmişim
Yeni anladım güzel bir cümle kurduğunda içinde benim adımın olabileceğini
Uygunsuz vakitlerde çalınan kapılarda artık beni düşünebileceksin
Sevinmelisin bence
Ben seviniyorum en azından bunun için
Sevin sende benim için
Kendinden bir nokta çıkar
Sevin o noktaya
O nokta kadar önemliyim ben
Sevinebildiğin kadar
Sebebi ne olursa olsun senin korkun olmaktan yılmayacağım
Bende gör de başkasında görme kendini
Bende senin var ettiğin bir buçuk şey var
Şey işte
Bir buçuk tane şey
Şey aslında her şey derler ya
İşte öyle bir şey
Miras bıraktıkları ne varsa atabilirim çöpe
Ben kendimi miraslarla var etmedim e üzmemeye çalıştım kendimi acılarımla
Sonsuz bir rengin en dipsiz kuyusunda sana yazdığım milyonlarca sesten sonra
Beni ve benim sesimi terke edip gidenleri düşünemiyorum bile
Ne ben çok duyguyum ne onlar çok suz…
Sen hem doğrusun hem yamuk…
Matematiksel bir düzlem de düşünüyorum seni
Yakışmıyorsun düzleme yok ediyorum seni
Sonra tekrar var ediyorum
Sonra tekrar yok
Bir varsın bir yoksun
Evvel zaman içindesin çoğu zaman
Ben kalburu saman içine tıkıştırmaya çalışıyorum
Misal verecek olursam bir vurdumduymaz tavrıyla…
Gözünü çıkararak başlıyorum işe
Hangisi bilmiyorum işe yarayacak
ama birisi…